Kronik Pelvik Kasık Ağrısı
Kronik pelvik ağrı denildiğinde 6 aydan daha uzun süredir var olan, siklik veya siklus ile ilgisiz, devamlı yada aralıklarla gelen ağrılar tanımlanmaktadır. Ağrı genellikle orta şiddettedir. Ağrı künt, keskin yada kramp tarzında olabilir. Sıklıkla karnın alt kısmında,k asık bölgesinde tarif edilir. Hemen hemen her durumda ortaya çıkabilir. Cinsel ilişki esnasında, tuvalette hatta merdiven çıkarken bile ağrı başlayabilir. Sıklıkla uzun süre ayakta durmak ağrıları başlatır. Şiddeti hafiften çok şiddetliye kadar uzanabilir.
Tüm kadınların yaklaşık %10’unda var olan bu ağrı türü kadınların çok çeşitli tıbbi müdahalelere tabi tutulmasına neden olan ve çoğu durumda kesin tanıya gidilemediğinden kadının sosyal yaşamını derinden etkileyebilen bir ağrıdır.Jinekolojik muayenelerin %15, laparoskopilerin %20 kadarı bu nedenle yapılır.
Kronik kasık ağrısı varlığında depresyon ,uyku problemleri ,iştahsızlık ve halsizlik olması normaldir. Ne tür olursa olsun ağrı kaslarda bir gerginlik yaratır. Uzun süren ağrılar pelvik bölge dışındaki mesane, bel kasları,bağırsaklar gibi kaslarda da fonksiyon bozukluklarına neden olur. Hatta pelvik alandaki cilt ve bağ dokularında da hassasiyet görülebilir.
Araştırmalar depresif, aşırı stres altında olan ve cinsel yada fiziksel tacize uğramış kadınlarda daha sık kronik pelvik ağrı olduğunu göstermektedir. Ruhsal gerginlik henüz bilinmeyen bir mekanizma ile belki de sistemin kimyasını bozarak ağrı ile mücadele etme yeteneğini bozmaktadır.
Kasık ağrıları (pelvik ağrılar) en sıklıkla neden ortaya çıkar?
En sık kasık ağrısı nedenleri:
• Enfeksiyon
• Endometriozis,
• Yumurtalık kisti yırtılması
• Mittelschmerz (yumurtlama dönemi ağrısı)
• Myom
• Rahim damarlarında varis benzeri genişlemeler
• Rahim, yumurtalık ve tüplerin enfeksiyonları
• Apandisit
• Sistit
• Barsak iltihabı
• İrritabl kolon hastalığı
• İskelet sistemine ait hastalıklar
• İdrar yollarında taş (Urolitiazis)
Jinekolojik Sorunlara Bağlı Kronik Ağrı
Jinekolojik sorunlar araştırıldığında kronik pelvik ağrısı olan kadınlarda en sık rastlanan iki durum endometriyozis ve yapışıklıklardır.
-Endometriyozis:
Rahim iç tabakasının bulunması gerektiği yerden daha farklı bir yerde bulunmasına endometriyozis adı verilmektedir. Rahim iç tabakası normalde her ay düzenli olarak kanamayla atılan bir dokudur ve endometriyoziste doku karın içinde bir yerde hapsolduğundan kanama buraya olur. Karın içindeki kan vücut tarafından yok edilirken oluşan iltihabi süreç ve oluşan yapışıklıklar kadının ağrı duymasına neden olur.
-Yapışıklıklar:
Pelvis içinde veya karnın daha üst kısımlarında daha önceden geçirilmiş ameliyatlara bağlı, endometriyozise veya pelvik enfeksiyonlara bağlı yapışıklıklar oluşabilmektedir. Bu yapışıklıklar özellikle bağırsakların hareketlerini kısıtladıklarında şişkinlik ön planda olmak üzere çeşitli şiddette ağrıların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.
Yapışıklıklar çoğu durumda kronik ağrının laparoskopi yöntemiyle değerlendirilmesinde saptanırlar. Bu yapışıklıkların aynı seansta giderilmesi mümkün olmakla beraber bazen geniş ve kalın yapışıklıklar için açık ameliyat gerekebilir.
-Miyomlar:
Özellikle büyük miyomlar kronik bir ağrı nedeni olabilmektedir.
-Yumurtalık kistleri:
Kronik ağrının değerlendirilmesinde sıklıkla saptanan durumlardan biri de yumurtalık kistidir.
–Rahim Sarkması ve kronik ağrı
-Rahimin ters durması:
Kadınların yaklaşık %10’unda rahim arkaya dönüktür ve ender durumlarda bu bir kronik ağrı nedeni olabilmektedir.
-Pelvik konjesyon (“göllenme”):
Pelvisteki organlardan kanı kalbe götüren toplardamarlarda başta ruhsal stres olmak üzere çeşitli nedenlere bağlı ortaya çıkabilen spazm kanın bölgede göllenmesine ve teorik olarak kadının ağrı duymasına neden olabilmektedir. Henüz kesin olarak varlığı kanıtlanmamış bu durumda kadınlarda genelde adet döngüsünün ikinci yarısından adet kanamasının bitimine kadar süren günlerde ağrı, cinsel ilişkide ağrı, adet kanaması düzensizlikleri çeşitli bağırsak sorunları, halsizlik gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır. Tanı genellikle kronik ağrının değerlendirilmesi amacıyla uygulanan laparoskopi incelemesinde bölgedeki toplar damarların “şiştiğinin” gözlenmesiyle konur. Tedavide doğum kontrol hapları veya diğer hormon içerikli ilaçlar kullanılabilir. Ailesini tamamlamış bir kadında rahimin alınması etkili bir tedavi yöntemi olabilir.
Enfeksiyonlar
Kronik ağrı nedenlerinden akut enfeksiyonlar ve bunların sekelleri önemli rol oynar. Aslında enfeksiyon esnasındaki ağrı kronik değildir ancak enfeksiyona bağlı gelişen yapışıklıklar normal anatomiyi bozdukları ve organlarda yer değiştirme ile çekilmelere neden oldukları için kronik ağrı sebebidirler..
Yumurtalık kistleri ve miyomlar
Kronik ağrıların bir nedeni de yumurtalık kisti ve miyom varlığıdır.
Rahimde pozisyon bozuklukları
Rahimin geriye doğru dönük olması uzun yıllardır kronik pelvik ağrı ve bel ağrısı nedeni olarak görülmektedir. Her 100 kadından yaklaşık 20 sinde rahim geriye doğru dönüktür. Gerçekte bu durum ağrıya neden olmaz ancak eğer rahimin geriye dönük olmasına neden olan endometriozis yada yapışıklık gibi bir etken var ise bu aynı zamanda kasık ağrısına da yol açabilir. Eğer muayenede rahim geriye doğru dönük olmasına rağmen rahat hareket edebiliyor ise yani serbestse büyük olasılıkla ağrının nedeni geriye dönüklük değildir. İleri derecede geriye dönüklük varlığında ise rahimin kan dolaşımı bozulacağından ağrı görülebilir.
Zor Doğumlar (Allen Masters sendromu)
Bebeğin uzun süreler sonunda ve zorlanarak doğduğu durumlar vajina ve dış genital bölgede yırtıklar oluşmasına neden olabileceği gibi aynı durum rahimi yerinde tutan bağlar için de geçerli olabilir. Bu yırtıklar büyük olduğunda özellikle adet döneminde şiddetlenmekle beraber sürekli var olan bir ağrı nedeni olabilmektedirler. Doğum sonrası rahimi yerinde tutan ve sarkmasını engelleyen bağlarda yırtılmalar olabilir. Yırtıkların iyileşmesi tam olmaz ve defekt kalır ise şiddetli pelvik ağrı ortaya çıkar. Bu durumun tedavisi pek mümkün değildir. Defekti düzeltmek için yapılan cerrahi girişimler genelde sonuç vermez.
Ayrıca dışa boşalma yöntemi ile korunan kadınlardada kronik pelvik ağrılar sıklıkla görülmektedir. Nedeni uterus yan bağlarında erkeğin penisi ani geri çekimine bağlı olarak küçük kanamalar olması ve zaman içinde burada yapışıklık olmasıdır.
İnterstisiyal sistit
İnterstisiyal sistit enfeksiyon belirtileri olmadan mesanenin içini döşeyen dokunun kronik olarak iltihaplanmasıdır. Bu rahatsızlığın belirtileri arasında ağrı, basınç hissi ve sık sık idrara gitme hissi yer alıyor. Nedeni tam olarak bilinmeyen bu durumun tanısı sistoskopi (optik bir cihaz ile mesanenin incelenmesi) ile konur. Tedavisi oldukça zor olan bu durumda üroloji hekimine başvurmak gerekir.
Mittelschmerz (yumurtlama ağrısı)
Dismenore dışında bilinen tek siklik yani düzenli,ritmik ağrıdır. Adet döneminin ortasında yaklaşık 14. güne denk gelen dönemde görülür. Yumurtalık içinde büyüyen yumurta hücresinin yarattığı bası ve çatlama esnasında yumurtalık dokusunun bütünlüğünün bozulması bu ağrıya neden olur. Yine çatlama sonrası görülen az miktarda kanama karın boşluğunda irritasyon ve ağrıya neden olur.
Mide-barsak sistemine ait kronik pelvik ağrı nedenleri
Kronik apandisit: Kronik apandisit durumunda sağ alt kadran ağrısı izlenir. Apandiste perforasyon olursa pelvik apse gelişir ve kronik pelvik ağrıya neden olabilir.
İnflamatuvar barsak hastalıkları: Ülseratif kolit ya da Crohn hastalığı gibi kalın barsağı tutan hastalıklar kronik pelvik ağrıya neden olur. Karında şişkinlik, aralıklarla gelen kramplar, kronik kanlı ishal gibi şikayetlere neden olur.
Kolon ve rektum kanseri: Kronik pelvik ağrı yapan nedenler arasındadır.
Kas – iskelet sistemi hastalıklarına bağlı kronik pelvik ağrı nedenleri
Koksikodini: En çok zor ve travmatik vajnal doğum sırasında kuyruk sokumunda (sakrokoksigeal ligament) oluşan hasar sonucunda ortaya çıkar. Bu hastalar özellikle merdiven çıkarken ya da uzun süre oturmada kuyruk sokumunda ağrı hissederler. Bu bölgede oluşan hasar nedeniyle kaslarda gerilim (gerilim myaljisi) sonucunda pelvis tabanında, kaslarının spazmı ile kronik ağrılar ortaya çıkar. Kuyruk sokumunda olan hasar düşmeler ya da trafik kazası gibi olaylara bağlı olarak da gelişebilir.
Levaton ani sendromu: Pelvis taban kaslarının spazmından kaynaklanır. Bu hastalar vajinal ya da rektal muayene sırasında batma tarzında ağrı olduğunu oturma pozisyonunun ağrıyı artırdığını ve sıcak uygulamanın ağrıyı hafiflettiğini ifade ederler.
Miyofasyal ağrı sendromu: Kas üzerinde tetikleyici noktalardan başlayan kas ağrısı, lokal yansıyan ağrıya ya da pelvik ağrıya neden olur. ”Carnett belirtisi” adı verilen kasın gerilmesiyle lokal hassasiyetin artması gözlenir. Hasta sırt üstü yatar pozisyonda iken düz bacak kaldırma ya da başını göğsüne değdirme hareketi sırasında, kaslarda ağrının ortaya çıkması miyofasyal ağrı sendromunu destekler.
Fibromiyalji: Kaslarda, eklem yerlerinde yaygın ağrı, yorgunluk, bitkinlik, uyku bozukluğu, kramplar, kulak çınlaması ile seyreden bir hastalıktır. Hastanın tüm tetkikleri normal çıkar, teşhis hastanın ifadesine göre konur.
Psikolojik nedenler
Diğer bütün etkenler bir yana kronik pelvik ağrıda en önemli neden psikolojik faktörlerdir.Yapılan araştırmalarda kronik pelvik ağrıdan şikayetçi olan hastalarda psikolojik bozukluklar anlamlı oranda fazla bulunmuştur.
Tanı için ne yapılır?
Kronik pelvik ağrının tanısında amaç altta yatan etkeni ortaya çıkarmaktır. Bu amaçla muayeneden laparoskopiye kadar pek çok tanısal girişimde bulunulur. Kan tetkikleri enfeksiyonu gösterme açısından yardımcı olabilir. Tanıda kullanılan yöntemler:
Muayene: Enfeksiyon bulgularının saptanması, pelvis boşluğunu dolduran kitlelerin tespit edilmesi ve hassas alanların belirlenmesi açısından önemlidir.
Görüntüleme yöntemleri: Ultrason, karın röntgen filmi, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans karın boşluğu içindeki anormal oluşumları saptamak için önemlidir.
Kan ve idrar tetkikleri: İdrar yolu enfeksiyonlarını ve kasık ağrısına yol açabilen bazı kan hastalıklarını tespit için kullanılır.
Kültür: Cinsel yolla bulaşabilen hastalıkların tespiti için vajinal ve servikal kültürler alınabilir.
Laparoskopi: Endometriozis ya da pelvik konjesyon gibi hastalıkların saptanması açısından kronik kasık ağrısında son çare olarak laparoskopi yapılabilir.
Tedavi nasıl düzenlenir?
Kronik pelvik ağrılarda da tedaviler tamamen nedene yönelik olmalıdır. Tedavi yöntemleri arasında cerrahi yöntemler, ilaç tedavileri, psikoterapi, alternatif yöntemler ve hipnoterapi bulunmaktadır.
Kronik pelvik ağrıya neden olabilecek çok çeşitli hastalıklar olduğu için tedavide hasta ve hasta yakınlarının eğitimi son derece önemlidir. Hastanın ruh hali, psikososyal durumu da bu ağrılarda etkilidir. Hekim ve hasta ağrıya neden olabilecek olasılıkları tartışmalı ve ağrının tedavisi sırasında yapılacak çalışmalar sıralanmalıdır. Hasta tedaviden sonra düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir.
Kronik pelvik ağrının medikal tedavisinde analjezikler, antidepresan ilaçlar gibi bir takım ilaçlar kullanılmakla beraber bu hastaların psikolojik destek alması da gerekmektedir.
Analjezikler: Narkotik olmayan analjezikler (ibuprofen, naprosyn, vb) mide ve barsakta ülserasyon yapabileceğinden dikkatli kullanılmalıdır. Ağrı çok fazla ise ve diğer yöntemler ile tedavi edilemiyorsa narkotik analjezikler (hidrokodon, oksikodon, kodein, v.s.) tercih edilir. Bu ilaçlar sersemlik, uyuşukluk, bulantı yapabilir.
Antidepresanlar: Özellikle kronik pelvik ağrısı ve depresyon belirtisi olan hastalarda trisiklik antidepresan tercih edilir. Kas spazmına bağlı ağrılarda ise spazm giderici ilaçlar kullanılabilir. Pelvik taban kasları gevşetmek için gerektiğinde elektrikli sinir stimülasyonu ya da masaj tedavisi gibi çeşitli yöntemler kullanıldığı gibi bu tür ağrıların tedavisinde başarı sağlayan fizik tedavi uzmanından da yardım alınabilir.
CERRAHİ TEDAVİ
Kronik pelvik ağrılara medikal tedavilerin yanıtsız kaldığı vakalarda cerrahi tedavi planlanmalıdır.
LAPAROSKOPİK PRESAKRAL NEUREKTOMİ VE UTERİN NEVRE ABLATİON (LUNA)
Ağrının giderilmediği durumlarda başvurulan yeni bir ameliyat türü ise rahme uzanan sinirlerin kesildiği ve laparoskopik uterin nevre ablation (LUNA) olarak adlandırılan ameliyattır. İlaç tedavisine ve klasik cerrahi girişimlere cevap vermeyen durumlarda uygun endikasyonlu hastalarda PRESAKRAL NEUREKTOMİ VE UTERİN NEVRE ABLATİON (LUNA) kesin sonuç verebilir.
Randevu Formu
Sağlığınız için ilk adımı atın! Randevu formumuzu doldurun veya aşağıdaki iletişim kanallarımızdan bize ulaşarak size en uygun zamanı belirleyelim. Sizi dinlemek ve destek olmak için buradayız!